Mühendislik dünyasında en maliyetli kelime nedir biliyor musunuz? “Sanırım.”
“Sanırım bu parça bu yükü taşır”, “Sanırım müşteri makineyi 25 derecede çalıştırır”, “Sanırım bu motor 5 yıl dayanır.”
Geleneksel ürün geliştirme süreçlerinde tasarımcılar, laboratuvar testlerine ve tecrübeye dayalı varsayımlarla hareket ederler. Ancak gerçek dünya, laboratuvar ortamından çok daha kaotiktir. Müşteriler ürünleri beklenmedik şekillerde kullanır, zorlar ve limitleri aşar.
İşte tam bu noktada, PLM (Ürün Yaşam Döngüsü Yönetimi) ile IoT (Nesnelerin İnterneti) teknolojilerinin işbirliği devreye giriyor. Bu entegrasyon, mühendislerin masadaki “tahminlerini”, sahadaki “gerçeklerle” değiştirmesini sağlıyor.
Peki, veri odaklı tasarım (Data-Driven Design) işletmenize somut olarak ne kazandırır?
Eskiden ürün fabrikadan çıktığı an, tasarım ekibi için bir “kör nokta” oluşurdu. Ürün bozulana kadar ne yaşadığını bilemezdik. Bugün ise IoT sensörleri sayesinde ürünler konuşuyor.
PLM yazılımı, sahadan gelen bu sensör verilerini (sıcaklık, titreşim, devir sayısı, nem vb.) anlamlı bilgiye dönüştürür.
Senaryo: Bir iş makinesi ürettiniz. Tasarımda hidrolik sistemin %70 kapasiteyle çalışacağını öngördünüz.
IoT Gerçeği: Veriler gösteriyor ki, operatörler sahada sürekli %95 kapasiteyle çalışıyor.
Sonuç: Bir sonraki tasarımda bu veriye dayanarak hidrolik sistemi güçlendirirsiniz. Artık “neden bozuluyor?” diye tahmin yürütmez, veriye bakıp çözersiniz.
PLM ve IoT entegrasyonu, Dijital İkiz kavramının temelidir. Sahadaki fiziksel ürününüzün birebir dijital kopyası PLM sisteminizde yaşar. Sahadaki motor ısındığında, dijital ekrandaki ikizi de kırmızı alarm verir.
Bu sayede tasarımcılar, yeni bir parça tasarlarken sadece CAD çizimine bakmaz; o parçanın maruz kaldığı gerçek stres verilerini de simülasyonlara dahil eder. Bu, prototip maliyetlerini inanılmaz ölçüde düşüren bir devrimdir.
Bazen de tam tersi olur; ürünleri “her ihtimale karşı” gereğinden fazla sağlam (ve pahalı) tasarlarız.
Eğer IoT verileri, tasarladığınız bir metal gövdenin sahada beklenen yükün sadece %30’una maruz kaldığını gösteriyorsa, bu bir fırsattır. Bir sonraki üretimde malzeme kalınlığını azaltabilir, maliyeti düşürebilir ve ürünü hafifletebilirsiniz. PLM, bu veriyi doğrudan malzeme listesine (BOM) yansıtmanıza olanak tanır.
Veri, yeni petrol olabilir; ama işlenmedikçe bir anlamı yoktur.
Birçok firma IoT yatırımı yapıp terabaytlarca veri topluyor, ancak bu veriyi Excel tablolarında çürümeye terk ediyor. Başarı, bu veriyi PLM yazılımı aracılığıyla doğrudan tasarım ve Ar-Ge departmanının önüne “iş emri” olarak koyabilmekten geçer.
Geleceğin kazananları, en iyi “tahmin edenler” değil; ürünlerini sahadan gelen gerçek verilerle sürekli güncelleyenler olacaktır.
E-mail: fozinal@aritmetrik.com
Tel.: +90 531 249 66 66
E-mail: egurman@aritmetrik.com
Tel.: +90 532 527 36 31
Tel.: +90 546 216 74 33
E-mail: ekaya@aritmetrik.com